YAYINLAR

ÇALIŞMA HAYATINDA LİDERLİK

Küreselleşme ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle artan rekabet karşısında örgütler, meydana gelen değişikliklere uyum sağlamak ve kalıcı olmayı başarmak amacıyla yeni stratejiler geliştirmek durumunda kalmaktadır. Başarıyı temel alan stratejilerin hayata geçirilmesi ise, yönetsel anlamdaki uygulamaların etkinliğine bağlı olarak gerçekleşmektedir. Dolayısıyla bu durum, örgütü adeta ayakta tutan ve çalışanları örgütsel hedefler doğrultusunda harekete geçiren bir liderin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Liderlik, geçmişten günümüze sürekli ilgi gören bir kavram olmuştur. Bunun nedeni, liderliğin pek çok alanda gerekli olmasındandır. Söz konusu durum, liderliğe yüklenen anlamı farklılaştırmakla kalmamış, aynı zamanda liderlik kavramını zenginleştirmiştir. Günümüzde liderlik kavramı, bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak için ürün ve hizmet üreten örgütler için daha da önemli bir hale gelmiştir. Nitekim değişim odaklı, esnek, yenilik meydana getiren liderler, örgütlerinin performansını olumlu yönde etkilemekte, örgütsel bağlılığı sağlamakta ve örgütlerini rekabetin zorluklarına karşı korumaktadırlar.

 

ÇALIŞMA KÜLTÜRÜ

Sosyal bir davranış olarak çalışma, toplumsal etkileşimin bir yansıması olarak görülmektedir. Bunun doğal sonucu olarak çalışma-birey-toplum arasında güçlü bir ilişki mevcuttur. Birey, doğumundan ölümüne kadar geçen sürede bu ilişkiyi anlamlaştırarak içselleştirmektedir. Bireyin çalışmaya yüklediği anlam ve çalışmaya ilişkin değerleri toplumdan topluma farklılık göstermektedir. Bunun temel nedeni, her toplumun kendine özgü bir toplumsal yapısının bulunmasıdır. Her toplum, onu meydana getiren bireylerin sahip olduğu değer ve inançlarının adeta bir bileşeni durumundadır.
Söz konusu niteliği gereği çalışma, pek çok faktörden etkilenerek şekillenmektedir. Mikro düzeyde demografik ve psikolojik faktörler, makro düzeyde ise toplumun yapısı, değerler, politika, ekonomi ve sosyo-kültürel faktörler etkilidir. Bu faktörlerin arasında yer alan kültürel faktörlerin çalışmaya yansıması ise, çalışma kültürü gibi bir kavramı meydana getirmektedir. Bu anlamda çalışma kültürü, bağlı bulunulan toplumun kültürel motiflerinin çalışmaya yansıması olarak düşünülebilir. Dolayısıyla, çalışma kültürü, toplumda yer alan çalışma hayatının kültür temelli bir göstergesi olarak nitelendirilebilir. Çalışma kültürünün anlaşılması, analiz edilmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Söz konusu önem, sadece birey için değil örgütler ve içinde bulunulan toplum için de söz konusudur.
Çalışma kültürünün doğru analizi sayesinde, çalışan tutum ve davranışlarının hedefe yöneltilmesi mümkün olabilmektedir. Bu noktada önemli olan husus, çalışma kültürünün içsel yönü olan çalışma tutumları ile dışsal yönü olan çalışma davranışları arasındaki etkileşimin
doğru analiz edilmesidir.